Dizi sorumlusundan yeni açıklama geldi!
The Hollywood Reporter ile yaptığı bir röportajda, The Witcher dizisinin baş yapımcısı ve yaratıcısı Lauren Schmidt Hissrich, dizinin geleceğinin yanı sıra yazarların öykü genişlerken ele alabilecekleri “spin-off fikirleri ve öteki hikayeler” hakkında konuştu. Üçüncü sezonun erken yenilenmesi ve gelecek planları sorulduğunda Hissrich, ilk sezonun başarısının ardından The Witcher evrenini nasıl genişletebilecekleri hakkında tartışmaya başladıklarını söyledi.
Hissrich, “Yapabileceğimiz bu nesil alt diziler ve başka hikayeler vardı, çünkü biliyordum ki esas Witcher’da, kendimizi Andrzej Sapkowski’nin hikayelerine kaptıracak yerimiz kalmayacaktı. Hemencecik düşünmeye başladım: Açıklanmış kavramları, belirtilen fikirleri nasıl eşleştiririz veya ayrıştırırız, bu nedenle onları açıklayıcı şekillerde ele alma konusunda endişelenmemize lüzum kalmaz mı? diye. Sahiden onları havaya uçurabilir ve daha dramatik ışık halkası getirebiliriz. Söylemeliyim fakat, Covid tüm bunlarda bir delik açtı çünkü genişlemeyi düşünmeye başladık ve sonra aniden, bilirsiniz, The Witcher Sezon 2’yi iki yıl daha gösteremeyeceğiz gibi bir koşul oldu. Ve artık kimsenin umursamayacağına dair derin bir endişem vardı. Bilirsiniz, izleyicilerin geri gelmek istediğinden nasıl belirlenmiş oluruz? Sekiz bölümden sonradan, ikinci bir sezonu görmek için 700 gün ve daha pozitif beklemeye istekli olacaklardı. Ve muhtemelen son iki hafta içinde, bu konuda tekrar heyecanlanmama izin verdim.“ dedi.
Hissrich keza, Andrzej Sapkowski’nin romanlarına ve video oyun serisine dayanan The Witcher ile kemik bir hayran kitlesine sahip bir dizi yürütmenin zorluklarını ele aldı ve “Gerçekten işimin birazcık daha kolaylaştığını düşünüyorum çünkü zaten bir video oyunu uyarlaması var. Kitapları seven izleyiciler, tutkuyla ast oldukları bu şeyin ayrı bir formata dönüştürülmesinin ve hikayelerin birazcık bambaşka şekillerde anlatılmasının nasıl bir his olduğunu zaten biliyorlar. Bu yüzden, ben buraya gelmeden önce bile bu yol çizildiği için şanslı olduğumu hissediyorum. Ve dizileri daima bu dünyanın hikayelerini anlatmanın diğer bir yolu olarak düşünürüm. Yani, bilirsin, üzerine kendi damgamı nasıl koyduğumu hiç düşünmem. Hakiki şu oysa, bir romanı ya da bu durumda yedi romanı ve binlerce sayfayı televizyona uyarlamanın saf eylemi bile kimsesiz bizi bu hikayeleri anlatmanın yeni becerikli yollarını düşünmeye zorlar.” dedi.
Hissirch, sözlerine şöyle devam etti: “İkinci sezon için uyarladığımız kitap olan Blood of Elves uzun kişilik profillerine sahip olduğu için uyarlamaktan sahiden çok korktum ve yalnızca Geralt ve Tris’in dostlukları hakkında bölümler bile fazla zordu. Sadece konuştukları ve birbirleriyle ilgilendikleri koca bir bölüm var ve bunlar, bu sezon yetişmek istediğimiz şeylerdi. yine de, konuya bir cins nahoş manevra koymazsak, hayranları meşgul etmek için yeterli olmayacağını biliyorduk. Yani, Yennefer bu konuda bir misal. Geralt tarafından hizmete çağrıldığında, kitabın üçte birinin son bölümüne değin görünmüyor. Geralt’ın gelip Ciri’yi eğitmesi için ona ihtiyacı var. Ve düşündüm ancak, hayranların en sevdiği karakterlerden birinin kanatlarda beklediği ve kendi hayatını hiç ilerletmediği bir hikaye yapabilir miyiz? Sodden savaşından bu yana başına gelenleri, karşılaştığı zorlukları, gündemini ve yolculuğunu anlamadan birden Geralt’ın hikayesine girmesini mı sağladı? Düşündüm, bunu onun karakterine yapamam diye düşündüm.”